Yeni kabineyi bekleyen en büyük problemlerin başında ekonomi geliyor.
Dolar artışının kontrol altına alınması fiyat artış durumu kontrol altına alınması bütçenin yönetimi.
Hazine ve Maliye Bakanı olarak görev alan Mehmet Şimşek'ten beklentiler oldukça yüksek. Daha önce 2009-2015 yılları arasında aynı görevi yapmasından dolayı tecrübesine olan güven piyasalarda olumlu etki yaratacak gibi görünüyor.
Unutmamak lazım ki psikolojik etki piyasalarda oldukça önemlidir ve bu etki Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olmasıyla kendisini belli edecek.
Kültür Bakanı ve Sağlık Bakanı dışında kabine baştan aşağı yenilendi. Kabinede yapılan önemli değişikliklerden bir tanesi de 2010 yılından beri MİT Müsteşarlığı görevini yürüten Hakan Fidan'ın Dışişleri Bakanlığına atanması oldu. Malum devletler arası görüşmeler özellikle Türkiye için söyleyecek olursak örneğin, Suriye ile yapılan görüşmeler istihbarat düzeyinde devam etmekte idi ve bu görevi de önemli oranda üstlenen Fidan idi. Dışişleri Bakanlığı'na atandıktan sonra buna benzer görüşmeleri daha da hızlanıp olumlu etki yaratmasını bekleyebiliriz.
Yeni kabinede dikkatimizi çeken yönlerden biri de eski bakan yardımcılarının bakan olarak göreve başlaması.
Ekonomi güvenlik dış politika yeni kabinede deneyimli isimlere bırakıldı.
Yeni kabine umut verici görünüyor ve alanında tecrübeli isimlerden oluşuyor doğal olarak da yeni kabileden halkın beklentileri büyük.
Bakanlar Kurulu bir futbol takımının oyuncuları gibidir en iyi oyuncuların seçilmesi gerekir ki takım başarılı maçlar çıkarsın, seyirciyi memnun etsin.Tabii en başta önemli olan teknik direktördür çünkü takımı kuran oyuncuları seçen teknik direktördür.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu benzetmeye göre 20 yılı aşkın süredir bir teknik direktörlük tecrübesi var buna bağlı olarak da kurduğu takımdan başarı beklemek mümkün.
Dış politika Türkiye için en önemli konulardan bir tanesi ülkemizin jeopolitik önemi Asya ile Avrupa arasında bir köprü olması dış politikadaki önemini kat kat arttırıyor.
Eğer bir Orta Afrika ülkesi olsaydık dış politikada bu kadar Zorlu kullvarlarda mücadele etmek zorunda kalmazdık; ama durum öyle değil.
Dış politikadaki beklentilerden bir tanesi de Türkiye'nin arasının bozuk olduğu ülkelerle yeni adımlar atılması diyaloglar kurulması ve yine dostane ilişkilere dönülmesi bunların başında Suriye'yi sayabiliriz.
Özellikle göçmenler ile alakalı konuya çözüm bulunması için Türkiye'nin Suriye ile en üst düzeyde görüşmesi önem arz ediyor. Ve Doğu Akdeniz'de doğalgaz konusunda Savaş gemilerimizin Yunanistan ve Fransız savaş gemileri ile karşı karşıya geldiğini de unutmamamız gerekiyor.
Doğu Akdeniz doğalgaz geriliminde İsrail'in, Fransa'nın, Mısır'ın Birleşik Arap Emirlikleri’nin ve hatta Suudi Arabistan'ın Yunanistan'a verdiği destek bizim dış politikadaki adımlarımıza daha dikkat etmemiz gerektiği konusunda bir uyarı olarak algılanmalı.
Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimi kaybetmesinden medet uman Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri de bir kez daha gördü ki umdukları olmadı.
Recep Tayyip Erdoğan ile 5 yıl daha çalışmak mecburiyetindeler. Bu yönden de beklenti bu ülkelerin de Türkiye'ye karşı tutumlarını değiştirmeleri ve sorunlara tek taraflı değil Türkiye'nin de hukukunu gözeterek yaklaşmaları ve bunu artık anlamaları gerektiği.
Halkın %52 oy oranı ile iktidara getirdiği Cumhur İttifakı'ndan başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere yeni kabineden büyük beklentileri var temennimiz bu beklentilerin boşa çıkmaması hatta beklenenden daha da fazla olumlu gelişmeler yaşanması.
Türkiye adına Yeni kabineye başarılar dileriz.
Kalın sağlıcakla.
Yorum Yazın
Facebook Yorum